ÜYE GİRİŞİ ÜYE OLMAK İÇİN ALTTAKİ LİNK İ TIKLA

GÜNEY

DENİZLİ İLİ GÜNEY İLÇESİ
GÜNEY İLÇE TANITIM
güney
denizli güney
güney denizli
güney resimler
güney fotoğraflar
güney manzaralar
güney görüntüler
güney harita
güney haber
güney spor
güney video
güney ulaşım
güney iklim
güney turizm
güney otel
güney yurt
güney pansiyon
güney konaklama
güney konut
güney emlak
güney daire
güney arsa
güney toki
güney lojman
güney satılık
güney kiralık
güney sağlık
güney hastahanesi 
güney devlet hastahanesi
güney kaymakamlık
güney belediye
güney nüfus
güney emniyet
güney meb
güney eğitim
güney okul
güney kurs

güney lisesi
güney ekonomi
güney sanayi
güney ticaret
güney tarım
güney hayvancılık
güney kavungüney üzüm
güney yemekleri
güney dernek
güney dağları
güney akarsuları
güney ovaları
güney tarihi eserleri
güney doğa
güney gezi
güney tatil
güney kültür
güney anat
güney
Anadolu'da Türkler ve Güney Anadolu'nun batısında ismi bilinen ilk halklar Karyalılar, Lidyalılar ve Misyalılardır. Bugüne kadar elde edilen bulgular
 Güney'in M.Ö. 300'lere kadar olan tarihini verir. İlçemiz sınırları içinde bulunan Sala Kenti tarihte önemli kentlerden birisi olmuştur. Kentin merkezi kesin olarak saptanmamış olmakla birlikte bugünkü ilçe merkezinin kuzeydoğusunda, yada Aşağıçeşme Höyüğü çevresi gibi 10'u aşkın tarihi yerleşim merkezi belirlenmiştir. Bulunan paralar, mimari yapı
 parçaları, mezar başlıkları ve keramikler Güney tarihi hakkında yüzeysel de olsa bizi aydınlatmaktadır. Sala kenti İskender'den önce vardır. O'ndan önceki egemenlerin Persler olduğu düşünülür
 ve Persler tarafından kentin kurulması olasılığı olmadığı varsayımından hareket edersek kentin kuruluşu Lidya ve Frigyalı'lara kadar ve hatta daha öncesine uzanabilir. Hititlerden önce Anadolu'da şehir devletleri vardır; belki de Sala, bunlardan birisidir. Yüzeysel buluntular Pers dönemine kadar gelmektedir ve Pers etkisi taşımaktadır. Sala, kimler tarafından
ve ne zaman kurulduğu şu anda bilinmeyen Anadolu kentlerinden biridir. Güney sınırları yüzeysel buluntulardan yararlanılan ve 10'u aşkın höyük ve ören yeri saptanmıştır. Bu yüzeysel buluntular 2500 yıl öncesine kadar gitmektedir. Anadolu'da Tarih Çağları * Hititler Dönemi; Hitit Devleti kurulduktan
(M.Ö.1750) bir süre sonra Labarna yada Hattuşi I (M.Ö.1650-1620) diye anılan Hitit Kralı zamanında ilçemiz Hitit egemenliğine girdi. Tuthalya IV (M.Ö.1250-1220) arasında bu bölgede Ahiyyava devletleri ve bunlardan yardım gören Batı Anadolu küçük krallıkları Hititleri uğraştıran küçük karışıklıklar çıkardırlar. Son kral Şuppiluliuma II. zamanında (1180) çok büyük bir akın halinde oluşan Ege göçleriyle Hitit Devleti yıkılırken, Güney'de Hitit egemenliğinden çıktı. Frig devletinin kuruluşuna kadar geçen süre içinde; bulunan Dor stili sütun başlıklarından
 bu arada Güney'in kabile devletlerinin egemenliğinde kaldığı düşünülebilir. * Frig ve Lidya'lılar Dönemi; Kral Midas'ın ölümünden sonra Frig egemenliğinden çıkan Güney'in Aşağıçeşme Höyüğünde bulunan Lidya paraları da (M.Ö.547) Perslerin egemenliğine kadar Lidya egemenliğinde kaldığını göstermektedir. * Lidya'lılardan Selçuk'lulara kadar Güney; M.Ö. 547'den M.Ö.334'e kadar Perslerin egemenliği altındadır. İlçe merkezinin kuzeydoğusunda
 Eşme yolu açılırken bulunan mezar stilinin üzerinde Pers ismi vardır. M.Ö. II. yada I. y.y.da da Sala için, kentin yöneticisiyle, arka yüzünde kentin adı (Salenon) yazıtı ve amblemi olan asma yaprağı ve üzüm salkımının basılı olduğu bronz paradan da Seleikos'luların varlığı düşünülmektedir. (M.Ö.276)
M.Ö. 133'de Romalılar, Bergama Kralı Attolos III.'ün mirasını ele geçirdi, şehir devletlerinin özgürlüğüne son vererek Güney dahil batı Anadolu'ya yerleştiler. M.S. 50 yıllarında bölge hırıstiyanlaştı. Roma İmparatorluğu'nun parçalanmasıyla Doğu Roma egemenliğine geçti. Batı Roma'nın 476'da ortadan kalkmasıyle Doğu Roma İmp. Bizans adı altında
 yeni bir devlet niteliğinde görülür. Doğu Roma'nında parçalanması ve Türklerin Anadolu'ya göçlerine kadar 1300 yıl Güney, Bizans egemenliğinde kalır. Ortaçeşme Köyü'nün güney-batısında bulunan mozaik ve ilçe merkezinin suyunu aldığı kaynağın galerileri, mimari parçalar, paralar ve mezar başlıkları Bizans dönemi özelliklerini taşımaktadır. 11. y.y.'ın yarısının tarihini taşıyan Bizans ve
 Selçuklu paralarının bulunması Güney'in iki devlet snırlarında olduğunu gösterir belgelerdir. Osmanlı Dönemi'nde Güney; (1390) Yıldırım Beyazıt zamanında Osmanlı egemenliğine geçer. Ankara Savaşı'nda Timur'un savaşı kazanması sonucu Timur egemenliği ve beylikler dönemini yaşadıktan sonra (1403) Kirişçi lakabıyla anılan Şehzade Çelebi Mehmet
tarafından tekrar Osmanlı Devleti'ne alınır. İlçemiz; zamanın eyalat ve mir-i toprak sistemine göre 500 yıl Osmanlı egemenliğini yaşadı. 1161 yılında yapılan Çarşı Camii'sinin dışında Osmanlı devrine ait esere rastlanmaması Güney'in Kurtuluş Savaşı'na kadar 500 yıllık süreçte Türkmen ve göçebe kültürüyle yaşadığının göstergesi durumundadır.
 GÜNEY İLÇE TARİHİ ESERLERİ
Tarihi Eserler: Helenistik döneme ait Sala Şehir, Roma ve Bizans döneminin paraları, yine bu dönemlere ait mezar, sütun başlıkları, kabartmalar, süslemeli mimari örnekleri ve işlemeli yazıtlar Denizli Müzesin’de sergilenmektedir. Turizm: İlçe’nin 5 km güneyinde Türkiye’nin I. derece sit alanı, doğal güzellik sıralamasında da yirmi üçüncü olan 300 kişilik piknik alanı ile GÜNEY ŞELALESİ vardır. 
GÜNEY İLÇE NÜFUS
 lçemizin doğusunda Çal, batısında Buldan, kuzeyinde de Uşak-Eşme ve ilçe merkezinin köyleri ile çevrilidir. Rakımı 830, yüz ölçümü 534 km2'dir. Topraklarımızın ortasından Menderes Akarsuyu geçmektedir. Yer dağlık ve plato niteliğinde kısmi olarak ormanlarla kaplıdır.2011 Yılı Nüfus sayımına göre; Merkez Nüfusu 5722, Bucak ve köyler toplamı; 5484 İlçe Toplamı; 11206 'dir.
 GÜNEY İLÇE ŞELALE VE BARAJLARI GÜNEY ŞELALESİ
 Denizli il merkezine yaklaşık 70 km. uzaklıkta ki Güney İlçemizin sınırlarında olan Güney Şelalesi, ilçe merkezine 5 km. uzaklıktadır. Güney Şelalesi Birinci derece sit alanı ve doğa harikası sıralamasında 23. sıradadır. Kaynağını 200 metre gerilerdeki derelerden alan şelale bünyesinde kireç de barındırıyor. Su bitkilere hayat vermenin yanı sıra, yıllarca süren akışıyla ortaya çıkan sarkıt ve dikitleriyle Damlataş Mağarası'nı oluşturmuş. Şelalenin akış seti içinde oluşan bu mağarada, bir de adam boyu derinlikte ve yüzülebilir nitelikte mağara içi göl bulunuyor.
Mağaranın kapı ve penceresini şelalenin suyu oluşturuyor. Kır lokantasının vadiye bakan bölümlerinde ya da park sahasındaki setlerde bulunan ocak kenarı ahşap masalarda piknik yapabilme şansınız olduğu gibi Şelalenin üst bölümüne çıkıp, çevresini gezmek, suyun içinden geçip dokunmak ve kuş sesi korosunu dinlemek'de mümkün... Antik bir tiyatronun içine
 evler yaptığını düşünün bir ressamın ve kendinizi de sessiz oyun seyreden bir kral, olduğunuz yerde durun ve dönsün tiyatro gözlerinizde, ses olmayan tek seyircili bir oyun bu... Dönerken düşüyor gibi olacaksınız, içiniz bir tuhaf olacak yani, yolları basamaksız merdiven çünkü, evler geçecek gözünüzün önünden hepsi güne bakan...
daha ne göreceğinizi merak bile edemeden aklınıza takılacak, bir ressam mı bu resmi yapan yoksa binlerce ressam mı? içinizdeki ses konuşmazsa eğer; duvarlarındaki, acıları, sevinçleri, yeni doğan bebeklerin ağlamalarını, ayrılışların can yakan çığlıklarını kimse anlatamaz size. Kalırsınız olduğunuz yerde oyun devam eder, geceyarıları tütün kıran ellerde, üzüm gözlerde, buğday ekmeklerinde, sabah namazı edilen dualarda.. Kuşların sesleri,
fıstık çamlarının yeşili, antep fıstıklarının hilesi, toprağın kokusu, tahta köprünün sudan korkusu sizi götürür bereketli bir evin gelinine, üzgünseniz sevinir, hastaysanız iyileşeşir, umutsuzsanız umutlanır ve gördüğünüz artık, koskocaman yeşilin içinde beyaz bir renktir... Beyaz düşer yere, temiz, namuslu ve gerçek, dokunduğunuz anda beyaz'a savaşla barış, kötüyle iyi, çirkinle güzel, nefretle sevgi, ağlamakla gülmek, sızıyla sevinç, açlıkla tokluk, tüketmekle üretmek çelişkisinden geriye beyaz bir dinginlik kalır..
BARAJLARIMIZ ADIGÜZEL BARAJI:
 İlçemizin 16 km. doğusunda Büyük Menderes Akarsuyu üzerinde bulunan Adıgüzel Barajı ve Hidroelektrik Santralı inşaatı tamamlanmış ve şu anda elektrik üretimi yapılmaktadır. Adıgüzel Barajı Ülkemizde, yükseklik olarak (temelden) 9. sırada, dolgu hacmi bakımından 11. sırada, yıllık enerji üretimi bakımından 20. sırada yer almaktadır. Adıgüzel Barajı, Denizli ve Aydın illerindeki sulama alanlarına hizmet sunma yönünden, en büyük ve en önemli kilit tesistir.
 CİNDERE BARAJI: İlçemizin 5 km. güneybatısında Büyük Menderes Akarsuyu üzerinde 1994 yılında inşaatına başlanan Cindere Barajı ve hidroelektrik santralının yapımı tamamlanmıştır.Cindere Barajı'ndan sulama ve kademe Barajı olarak enerji üretilecektir. Projenin fiziki gerçekleşme oranı %99’dur.
http://organikersag.blogspot.com.tr/